25 Nisan 2016

Edirne

Epey olmuştur Edirne'ye gitmeyeli. Geçtiğimiz hafta sonu arkadaşlardan "gelin hadi Edirne'ye ciğer yemeye" teklifi karşısında hiç düşünmedik bile.. Pazar sabah saatlerinde Tekirdağ'da kahvaltımızı yapıp çıktık yola. Yolculuk benim için 3 kız ile başladı :)

kara tren Edirne

Yolculuğa alışık bizimkiler ama biz genelde gece uyuduklarında yola koyulduğumuz için "hadi geldik mi?" soruları bu kez erken başladı. Neyse ki "Hadi uyuyun ki Edirne'de gezerken yorulmayın" sözümüzü dinleyip biraz kestirdiler.
Edirne'deyiz artık. İlk durak Meriç Köprüsü'nden geçip nehir kıyısında soğuk birşeyler içmek oldu...

Meriç Nehri

Sonra Karaağaç' gittik. Meriç Nehri aslında Türkiye-Yunanistan sınırını oluştururken, Karağaç bölgesi suyun öteki tarafındaki tek Türk toprağıdır. Lozan Barış Antlaşması ile savaş tazminat olarak Türkiye'ye geri verilmiştir. Karağaç'ta yer alan ve 1972 yılına kadar tren istasyonu olarak kullanılan bina, bu tarihten sonra Trakya Üniversitesi'ne devredilerek üniversitenin çeşitli birimlerini barındırmış ve sosyal tesisler olarak da kullanılmıştır. Günümüzde Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılmaktadır. Buradaki kara tren ile her gidişimde fotoğraf çekilmişimdir. Ama bu kez çocuklarla gidince çok daha anlamlı ve eğlenceli oldu...

Karaağaç

Edirne

Karaağaç

Ve artık iyice açlık bastırınca Edirne merkeze yöneldik. Daha önceki gidişlerimizde Ciğerci Kazım'da yemiştik bu kez her yerin kalabalık olmasından dolayı ilk oturabildiğimiz yere oturduk. Ben ciğer yemediğim için çok da yorum yapamayacağım ama eminim hepsinin lezzeti aynıdır. Bir de siz siz olun akşam üstü saatlere bırakmayın yemek yeme işini. Yoğurt, çorba bitmişti :( Ciğer tabii ki vardı...

Edirne

Ve artık ertesi gün çocuklarımız okullu olunca çok geçe kalmadan İstanbul yoluna koyulduk...

Peki başka neler yapılır Edirne'de;

*Selimiye Camii; Mimar Sinan'ın ustalık eseri olan bu camiyi mutlaka ziyaret edin. Daha önceki gidişlerimde hep gitmiştim. Hem içi hem avlusu oldukça etkileyici.

*Üç Şerifeli Camii; Selimiye'den sonra en güzel camiidir. Mimarisi sadeliği gerçekten müthiş.

*Ali Paşa Çarşısı; İstanbul'daki Mısır Çarşısı'nın aynısı ama daha küçüğü diye düşünün. Gayet temiz, esnaf güler yüzlü, tarihi hissedebiliyorsunuz.

Edirne

Bir de Kavala Kurabiyesi'nin Edirne'deki versiyonu Keçecizade veya Arslanzade kurabiyecilerinde var. Mutlaka alıp tadın. Ben hala o Kavala'da aldığımız tadı yakalayamadım o ayrı :)

1 yorum:

  1. Edirne küçük güzel bir yer diye tahmin ediyorum. En kısa zamanda gitmeli faydalı bir yazı olmuş

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...