23 Şubat 2015

Moskova 1. gün

Son üç aydır hiç planlamadığım halde gezilerim çok sıklaştı bir türlü yazmaya fırsat bulamadığım yerler birikti de birikti... Hem geride kalan hemde yazamadığım yerlerden biri de Moskavayı aradan çıkartayım bari.  Rusya gezimiz St. Petersburg ve Moskova şeklindeydi... St.Petersburg yazılarımı buradan da okuyabilirsinz...

Gelelim Moskova'ya...

St. Petersburg'daki dairemizden saat 11 gibi ayrılıp son bir kez Nevsky Prospekt boyunca ilerliyoruz. Öncelikli hedef nevsky Prospekt durağından  Moskovskaya durağına gidecek metroya (mavi hat) binmek. Sonraki hedef ise Moskovskaya durağından havaalanına giden otobüslere binmek... Hiç acele etmemize gerek yok çünkü metro da otobüs de çok sık var ve zamanlamaları hiç şaşmıyor. Neyse vakit de otobüs de bol olunca girdik bir mc Donalds'a birer dondurma yiyerek biraz vakit geçirdik... Sonra atladık otobüsümüze gittik havalimanına... Çok fazla aktarmalı uçuş gerçekleştirdik ama bu sefer ilk defa başka bir ülke içinde bir yerden bir yere gitmiş olduk. Bu sebepten İç hatlar gidişe geldik ve chek-inimiz yaptık, uçağımıza geçtik...

18 Şubat 2015

SOFYA

Doğup büyüdüğüm memleketimin başkentini görmek de 2 hafta öncesine kısmetmiş... Annem ve babam da gitmeyeli 45 yıl olmuş... Eh durum böyle madem gitmişiz o kadar yakınına pazar günümüzü de Sofya'ya ayıralım dedik...

Bansko'da akşam üstü başlayan kar yağışı önce bize engel olur dedik ama sabah yollar açılmıştı biz de kahvaltı sonrasında koyulduk yola...


17 Şubat 2015

Bansko...

Biz Aysu ile Paris'in keyfini sürerken babamız boş durmamış, karnı ağrımış olacak ki yeni gezi planları ayarlamış...  Ama bu kez kadro biraz kalabalık:)  Aysu, Aslı, anane, dede ve biz toplam 6 kişi doluştuk arabamıza... Perşembe akşamı daha evime  yeni girmişken cuma sabahı tekrar düştük yollara...

Rotamız Bansko ve Bansko'da kayak yapmak...

Akşam saatlerinde vardığımız Bansko'ya booking.com 'dan ayarladığımız 2+1 apartman dairemize yerleştik... Çocuklarla da olduğumuz için daha rahat ederiz diye otel konseptindense daire olsun, geniş olsun, biz bize olalım dedik... En azından yemeğimizi kendi bildiğimiz gibi hazırlar, aynı ortamda akşamımızı geçiririz dedik...
 
Akşam geç saatlerde vardık Bansko'ya. Yorgun olduğumuz için yemeğimizi yedik, biraz muhabbet sonrası yattık uyuduk ki sabaha dinç bir şekilde kalkıp güzel güzel kayak yaparız diye... Sabah olunca herkesin ilk merakı pencereden görünecek manzara oldu. Zaten meraklandığımıza da değmiş yani. Bansko'nun muhteşem dağ manzarası ile heyecanımız arttı, kahvaltı yapıp hemen çıkmak istedik...
 

12 Şubat 2015

Huggies Yenidoğan Bezi Lansmanı...

Geçtiğimiz hafta Özge Kopuz'un davetiyle  blogger anneler ve Huggies ekipi bir araya geldik... Yine The House Otel'in boğaz manzarası eşliğinde samimi bir ortamda gerçekleşti etkinlik... Ama bu kez hava harikaydı o boğaz havasını daha da bir içimize çektik :)
 

11 Şubat 2015

Disneyland Paris...

Bu gezimde nedense en büyük kararsızlığım Aysu ve Disneyland oldu. Evet Paris'e gidiyoruz ama Disneyland'a gitmeli miyiz? Aysu için daha erken mi? Etraftan hem götür sesleri hem götürme sesleri yükseliyordu... İlki Aysu daha 5.5 yaşında hem küçük hatırlamayacak, hem de boyu kısa (106cm) çoğu oyuncağa binemeyecek götürme şeklindeydi... İkincisi de o ortamda bulunması bile ona çok eğlenceli gelecek iyi ki götürmüşüm diyeceksin... Ama bu seferde sadece o ortamda bulunsun diye o kadar büyük paralar verilir mi? Yani kafamda deli sorular...:)
 
 Sonuçta gittik gördük gezdik ve çok çok eğlendik. Siz siz olun eğer Paris'e yolunuz düşerse ve imkan ve zamanınız olursa mutlaka ve mutlaka 100 cm'yi geçmiş her çocuğunuzu götürün.
Şimdi gelelim gezi ayrıntılarına ve püf noktalara...
 

9 Şubat 2015

Aysu Paris'te

Kaldığımız yerden devam edelim... Güne erken saatlerde başladığımızdan öğlen 12 gibi otele yerleştik. Çantaları bıraktığımız gibi kendimizi dışarı attık. Artık Paris'i gezmek için koca bir gün var önümüzde...Gezi için ben bir rota hazırlamıştım. Ben özlem gidermeyi Aysu'ya da etrafı gezdirmeyi planlıyordum... Ama ne mi oldu biz Eiffel çevresinde 4-5 saatimizi harcadık Aysu Eiffel'e bayıldı :) ... Neyse yine de Champs Elysees, Arc de Triomphe, Concord meydanı, Louvre Müzesini akşam saatlerinde de olsa 5'er dakikalık panoramik turu yetti bize...
 
Şimdi biraz başa dönelim ve biraz daha ayrıntıya girelim...
Otel Place d'Italie meydanında çok nezih ve güzel bir konumdaydı. Otelden çıkar çıkmaz girdik bir köstebek deliğine atladık metroya doğrudan Trocadero Meydanına... Gerçi bu metro bir yerde yeryüzünde yukarıdan gidiyor ve bu sayede Eiffel çok yakından görülebiliyor. Aysu da o anda metronun camından Eiffel'i gördü ve dili bir karış dışarıda gitti mutluluktan... Artık nasıl sevdirdiysem :)))
Trocadero durağında inip amaç Eiffel'i önce uzaktan ve yukarıdan görmekti... En sevdiğim yerlerden biri... Buradan uzaktan izledik bir kez daha hayran kaldık Eiffel'e...
 

3 Şubat 2015

Aysu Ve Yeni Reklamı



Aysu ve yeni reklamı...
Fiat Doblo'nun yeni reklam filmi çekimleri için Aysu ile ocak ayının başında Adana'ya gittik...
Tam bir ay sonra dün gece saat 21:00'da tüm kanallarda aynı anda yayına giren reklamı görünce pek bir mutlu oldu Aysu... Gerçi o bize sürekli "bu sahne yok, şu sahne yok" deyip durdu... Mesela abla kardeş sevindikleri bir sahne varmış onu çok sevmiş o yok diye üzüldü biraz... Tabi 3 günlük çekim macerasını 1 dakikaya sığdırmak ona garip geldi.. :)

Reklamda baba rolünde "Güldür Güldür"den nam-ı değer Şevket... Çağlar Çorumlu olmasına da ayrı sevindik... Çekim arkasını da ayrıca paylaşıcam takipte kalın...









Aysu ile Paris-Yolculuk Halleri

Rüya gibiydi denir ya... Evet bizde anne kız olarak 3 günlük bir Paris rüyasına gittik, geldik bile... Epeydir eşime diyordum bizi Aysu ile Paris'e gönder, bir bilet ayarla diye... O da sonunda dayanamadı sömestr tatili için Aysu ve bana Paris için uçak biletimizi aldı.... Biletler tamam ise kalacağımız yere geldi sıra... Anne kız gidince biraz daha özenli araştırdık... Place d'Italie'de İbis otel çok hoşumuza gitti... Hem bulunduğu meydan nezihti hem metroya çok yakındı... Hatta karşısında büyük bir avm vardı... Zaten Paris'in metro ulaşımını çok severim... Köstebek deliği gibi diyorum hep... Bir de aktarmaların ücretsiz olması süper bişey...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...