Geçtiğimiz hafta Etiler Sandalyee Brassiere'de Şişecam ekibiyle bir araya gelip daha önce duymadığım ama ne kadar hayatımızda olması gereken "lamine cam" hakkında bilgiler edindim. Cam demek ferahlık demek, ışık demek. Gün ışığından yararlanmayı kim sevmez ki. Hayatımızın içinde bu kadar cam varken peki zaman zaman "aman dikkat cam var" ya da "cam kapıya dikkat" gibi cümleler kullanmıyor muyuz? Ama biliyor musunuz okullarda, evlerimizde doğru cam kullanılırsa hiçbir tehlike ile karşı karşıya kalmayız. "Lamine Cam" dediğimiz cam zor kırılan, kırılsa bile kesinlikle dağılmayan bir cam türü.
Geleceğimiz olan çocuklarımızın güvenli ortamlarda eğitim almalarının sağlanması, sağlıklı nesiller yetiştirmenin temel şartlarından biridir. Öğrencilerin eğitim ortamı ve yakın çevrelerinde, bedensel ve psikolojik yaralanmalarının önüne geçilmesi için çeşitli önlemlerin alınması gerekmektedir.
Bu camların, eğitim kurumları ve kreşlerin yanı sıra; hastaneler, adliyeler, konutlar, iş merkezleri, alışveriş merkezleri gibi mekanlarda, emniyet ve güvenlik ihtiyacı bulunan balkon korkulukları, pencere camları, camlı ara bölmeler gibi alanlarda da kullanılması güvenlik açısından büyük önem taşıyor.
Okul seçimi yaparken eğitim, yeme-içme ve öğretmenleri hakkında bilgi alırken, okul binasının güvenliği konusunu da göz ardı etmemiz gerektiği hakkında bir farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz.
Bildiğiniz gibi günümüzde teknolojik gelişmeler sayesinde, cam artık sadece pencerelerde kullanılan bir malzeme olmanın yanı sıra, ısı ve ses yalıtımı sağlayan, güneşin aşırı parlaklığı ile radyasyon ısısını denetleyen, darbelere karşı dayanıklı ve cam kırılmasından kaynaklanan yaralanma risklerini azaltan niteliklere sahip bir yapı malzemesine dönüşmüş durumda.
Binayı dış mekan ile bütünleştiren şeffaflık ve doğallığın simgesi olan cam, kullanıldığı binalarda ve iç mekanlarda çocuklarımız için gün ışığı alımı ile ferah ve sağlıklı bir ortam sunmamıza önemli katkı sağlıyor. Ayrıca cam, doğru olarak seçildiğinde görüş açımızda tutarak onları her türlü tehlikeden koruyabilmemiz için mekanlarda kullanabileceğimiz en doğru malzeme. Doğal olarak kırılgan bir yapıya sahip olan cam, barındırdığı şeffaflık avantajına rağmen kullanıldığı alana uygun özellikleri taşımadığı zaman çocukların güvenliğini tehdit eder hale gelebiliyor. Özellikle savunmasız çocuklarımızın bulunduğu ortamlarda, onları bu tür kaza risklerinden korumak için emniyet ve güvenlik camlarının tercih edilmesi büyük önem taşıyor.
Eğitim kurumlarında,
* Direk/ Kaza ile çarpmalar
* Kapı/pencerenin çarpması, çarpılması
* Objelerin (top gibi) fırlatılması
* Yumruk gibi şiddet etkileri nedenlerinden dolayı cam kazalarına sıkça rastlandığını biliyor muydunuz?
Kırılgan bir malzeme olan cam, kalınlığı artırılarak darbelere karşı nispeten dayanıklı hale gelebiliyor. Ancak bu, kırılmadan kaynaklanan yaralanmaları önlemeye yetmiyor. Kırılma durumlarında ciddi yaralanmaların önüne geçilebilmesi için darbe sonucunda keskin ve sivri uçlar oluşturmayan, kırılma anında ortalığa saçılmayıp, yerinde sabit kalan “emniyet ve güvenlik camlarının” tercih edilmesi gerekiyor.
Ayrıca, eğitim kurumlarında ;
* Merdiven yanı korkuluk camları,
* Oyun alanlarında bulunan 5 metreye kadar olan camlamalar,
* Camlarında açık şekilde işaret ile belirtilen oyun alanları ve yerden yüksekliği 2 metre olan camlamalar,
* Oturma alanlarının bulunduğu 1 metreye kadar olan camlamalar,
* İnsanların çarpma olasılığının bulunduğu, yerden 1 metre yüksekliğindeki camlamalar,
* Yerden 80 cm yüksekliğe kadar olan ayna uygulamaları,
* Her pencere veya pencere dışında duvar, bölme, kapı veya çıkışlarda saydam veya yarı-saydam olarak görülen yerler 'sağlık ve güvenlik sebepleri' nedeniyle güvenli bir malzeme, kırılmaya karşı korumalı ve işaretlenmiş olmalı.
Etkinlik sonunda ise ellerimize aldığımız tuğla ve çekiçlerle demo bir uygulama yaptık. Tuğla ile hiçbir şekilde kırılmıyor, çekiç ile aldığı darbeden ise dağılmıyor, kırılma halinde de parçaları yerimde tutuyor.
çok keyifli bir toplantıydı
YanıtlaSil