Geçtiğimiz hafta Sinem Güven ve 5_Moms olarak çok güzel, samimi bir röportaj
gerçekleştirdik. Bizi yeni girişimi olan Göktürk’teki “Markalar Dolap Beklemez”
mağazasında karşıladı. Kendimizi tanıttığımız mini bir sohbet sonrası, hem
sıcacık bitki çaylarımızı yudumladık, hem de Sinem Güven’in samimi cevaplarını
dinledik… Şimdi sorularımız ve Sinem Güven’in cevapları..
5 Moms; Sinem Güven’i tanımayan yok. Ama sizi
yakından tanıma fırsatı bulmuşken anne, model, oyuncu, iş kadını olarak
bildiklerimizin dışında soruyoruz. Sinem Güven kimdir?
Sinem Güven;
Maceracı, özgür ruh, bir yerlerde duramayan, sığamayan, dürüst, fazla
dobra bir insanım. Ama kendi yolundan da hiç vazgeçmedim, kendim gibi de olmaya
devam ediyorum.
5M; Markalar Dolap Beklemez nasıl ortaya çıktı?
S.G.; “Markalar Dolap Beklemez” , Semih ile gardoroplarımızı
boşalttığımız bir anda o kadar çok eşyayı bir arada gördüğümüzde “biz ne
yapmışız, almışız, almışız” diyerek çıktı ortaya. Semih’e gel bunları
değerlendirelim, bir dükkan bulup “Garage Sale” gibi bir yer açalım dedim onun
da aklına yattı. Bu dükkanı gördüm 1 aylık kiraladık ve elimizdeki ürünlerin
çoğunu sattık ve güzel bir ciro yaptık. Gelenlere de söyledik sadece 1 ay
varız, burası bir mağaza değil, aldınız aldınız, 1 ay sonra yokuz diye :) Araya
yaz tatili girdi ve geri geldiğimizde 1.derece yakınlarımızdan gelen talepler
oldu. Yine bu dükkan kiralıktı ve 10 günlük bir çalışma ile burayı toparladık,
parkesi, boyası, ışıklandırması derken 10 gün sonunda mal etiketli bir şekilde
içerideydi.
Ben dünyada da bu tarz mağazaları çok gezdim, gördüm, biliyorum.
Bu konuda çok iddialıyım, ürünün
kalitesiyle, temizliği nerdeyse sıfıra yakın ürünler ve A+ dünya
markaları koyuyoruz sadece. Yani insanların bütçelerini üzmeden bu ürünlere
daha kolay ulaşması amacımız.
5M; Konsept bir yer olduğu için mağazayı tasarlarken nelere
dikkat ettiniz?
S.G.; Buranın ev gibi olmasını istedim. Kapıdan içeriye giren
insan, mis gibi koku duysun, müziği duysun, aman bakim de gideyim olmasın, rahat olsun istedim. Evi gibi uzun
uzun baksın. İçeri girenine konsepti bilmiyorsa konsepti anlatıyoruz, özellikle
baktığı bişey de yoksa, konsepti
biliyorsa da serbest bırakıyoruz. Sadece sohbete gelenler oluyor. Mesela
“bugün bir şey almaya gelmedim ama burada dolaşmak beni çok iyi hissettiriyor” deyip burada vakit geçirmek isteyenler oluyor.
5M; Ürünlere nasıl ulaşıyorsunuz?
S.G.; ilk 1. Derece tanıdıklarım ile başladım, sonra onların
tanıdıkları ile devam ettik. Şimdi ise
dışarıdan gelen insanlar da vermek istiyorlar. Benim tedarikçim olmak
isteyen önce benim müşterim olmasına özen gösteriyorum. Çünkü bu bir
çark. Önce buradan bir alış veriş yapılmalı ki çark dönsün, onun vereceği ürüne
de yer açılsın.
Prosedürümüz ise şöyle; Önce ürünün fotoğraflarını istiyorum,
fotoğraflar üzerinden ürünleri seçiyorum. Seçtiklerimi canlı görmek için
getirmelerini istiyorum. Bakıp bir fiyat çıkartıyorum. Kabul edilirse de ürünü
konsinyo olarak alıp, satılırsa da %50 komisyon alıyorum. Karşılıklı ok ise ürünü sahibi kuru
temizlemesini yaptırıp getiriyor , etiketlenip askıda yerini alıyor. Ürünler 1
ay burada kalıyor. 1 ay içinde satılmazsa iade ediyorum. Böylece burada hep bir
sirkülasyon oluyor. Bir gelen bir sonraki gelişinde farklı bir ürün görüyor.
5M; Peki siz nerelerden giyiniyorsunuz? Özellikle bir marka
tercihiniz var mı?
S.G.; Çok yalın giyinen biriyim, çok desen sevmem. Maskülen ve rockera yakınım. Gece kıyafetlerinde de
sırt dekoltesini tercih ederim. İnce içi gösteren atlet, tişört, içine siyah
çamaşırlar, üzerine blazer ceket altına yırtık jean ile her yere gidebilirim.
5M; Vintage ürünler giymeyi, kullanmayı mı seversiniz?
S.G.; Ben de bu işe
girmeden çok uzaktım, yapamam diye düşünüyordum o da daha önce gördüğüm kötü
örnekler dolayı. Avrupa’da bu işi adam gibi yapan insanları gördükçe, kendim de
yaptıkça çoğu tedarikçimin müşterisi de benim :)
5M; Marka ürünler olduğu için nasıl bir fiyatlandırma sistemi
oluşturdunuz?
S.G.; Ulaşılabilir lüksle
müşteriyi buluşturmak amacımız zaten. E-ticaret sitelerini de örnek
alıyorum.
5M; Gelirinizin bir kısmının sosyal sorumluluk projesi için
ayrıldığını biliyoruz biraz bu konudan bahseder misiniz?
S.G.; Gelirimizin %5’ini “Dreamstalk”a bağışlıyoruz. Semih
Yalman’ın kurmuş olduğu bir sosyal sorumluluk projesi. Hedefi üniversiteli
gençlerin (şimdi artık liseli gençlerine de inmeye başladı) , hayallerini
gerçekleştirebilmek için bir köprü oluşturmak. "Dreamstalk" gençlerin hayallerini dinliyor ve bulduğu sponsorlar yardımı
ile seçtiği hayallerin bir kısmının gerçekleştirilmesini sağlıyor. Hayal kurmanın kötü bir şey olmadığını,
algıyı değiştirmeye çalışıyor. "Dreamstalk" hakkında yarıntılı bilgiye http://www.dreamstalk.org/ adresinden ulaşabilirsiniz...
5M; Sosyal medyayla aranız nasıl? Telefonu elinize aldığınızda
ilk baktığınız sosyal medya hesabı nedir?
S.G.; İnstagram hesabın var sadece, twitter hesabım da var ama
hiç aktif değilim artık. Facebook sayfası ise hiç açmadım. İnstastory ara ara
çekiyorum ama daha aktif olmak gerektiğinin farkındayım.
5M; Biraz da iş dışındaki Sinem Güven’i konuşacak olursak bir
gününüz nasıl geçiyor?
S.G.; Sabahları spora gidiyorum, mağazaya geliyorum. Yeni
ürünler gelip etiketleniyor. Defne’nin okulda çıkma zamanı gidip okuldan
alıyorum. Beraber evde yemek yeme, onun ödevleri, tv izleyip, kitaplarımızı
okuyupo yatıyoruz. Şimdi seramik yapmaya heveslendi.Müzik kulağı çok iyi, güzel
dans ediyor, o dalda ilerleyecek gibi bir his var içimde.
5M; Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
S.G.; Genetik olarak
şanslı doğan insanlardanım. İkincisi İzmirli olmam, ailede gördüğüm beslenme
düzeni avantajım var. Aile olarak otgilci bir aileyiz. Çocukluktan gelen
beslenme düzeni. Hergün sebze suyu sıkarım kendime. Kendi işimi kendim yapan
biriyim, çok hareketliyim. Çok da yavas yemek yiyen biriyim.
5M; Doğum ve emzirme hikayeniz nasıl?
S.G.; kolay bir hamilelik geçirdim. Normal doğum yaptım. 3 Mart’ta
doğum yapacağımı da daha 3. Ayımda söylemiştim doktoruma. Epiduralimde sadece
sıkıntı yaşadım. 6,5 ay sadece emzirdim, çok da kaliteli bir sütüm vardı. Uyku
problemi de hiç yaşamadık. Sebze, meyve
püreleri ile ek gıdaya geçtik.
5M; Kızınızla ilişkiniz nasıl? Çocuk yetiştirmenin çok
hassas dengeler üzerine kurulduğu günümüzde sizin ebeveynlik yaklaşımınız ne
oldu?
S.G.; Ben çocuğumun annesiyim, arkadaşı değil. En yakını olmak
isterim ama dengeler kurulur. Bir de her şeyi sorgular, kafasına yatması
gerekir. Bir de benim dedeiğimi yapmadığında sorun yaşamıştır gelir “anne sen
haklıymışsın” der. Evin kötü polisi benim. Benim sözüm daha çok dinlenir. Baş
başa seyahatlere çıkarız.
5M; Defne, tanınan bir annesinin olduğunu ne zaman anladı?
S.G.; Sokakta insanlar
gelip konuştuğunda, birkaç eve röportaja, çekime geldiklerinde fark etti. Bir
de ilkokula başladığında şöyle demeler başladığını duyumunu aldım. “Benim annem Sinem Güven” . Sonra oturdum böyle
şeyler aslında arkadaşları tarafından antipatik karşılanabileceğini anlattım.
5M; Okul seçimi 3 yaştan itibaren
başlıyor. Okul seçimi yaparken nasıl bir beklenti haline girdiniz?
S.G.; Anaokulunda bizim için önemli olan eve yakın
olması, yabancı lisans eğitimi vermesi, çocuğun iyi bakılması, huzurlu olmasıydı. 3 yıl
öyle bir anaokuluna gitti. Ama ilkokula başlayacağı zaman akademik tarafı da önemliydi, disiplinli olması önemliydi. Laik
olması çok önemliydi. Çok okul gezdi ve Şişli Terakki çok içimize sindi. Çocuğa
ve veliye yaklaşımlarını çok beğendim için tercih ettim.
5M; Ergenlik dönemine kızlar 10-13 yaş arası merhaba
diyor. Yakın gelecekte ergen annesi olacak Sinem Güven bu dönem için neler
düşünüyor?
S.G.; Yakın çevremde arkadaşlarımdan deneyimliyorum.
Önemli olan açık olsun, anlatsın, gizlenmesin.
Bu arada Sinem Güven'in değerli taşlardan oluşan "Haithi" adlı bir mücevher markası da var. Gümüş üzerine değerli taşlar çalışıyor. Hindistan'dan Türkiye'ye geliyor taşlar ve geldiğinde de üzerindeki negatif enerjiden arındırma çalışması yapılıyormuş.
Yine istanbulda olmamanın kotu yanı...harika bir fikir bence de. Uygun fiyata daha kaliteli şeyler alabilmek
YanıtlaSilNe güzel bir röportaj olmuş bu yönünü hiç bilmiyordum sinem güven in
YanıtlaSil