68 yıldır kutlanıyor
Doğal
ve dengeli beslenme alışkanlığı ile tutum ve yatırım alışkanlığının çocuklara
küçük yaşlardan itibaren kazandırılması gerektiğini anlatan Mehmet Reis, “Mustafa
Kemal Atatürk ve kurmayları, 1923’de İzmir 1.İktisat Kongresi’nde; yurdun
bağımsızlığının korunması, yerli malları üretilmesi ve kullanılmasını
kararlaştırdı. 1946 yılından itibaren, 68 yıldır bu haftayı kutlamaya devam
ediyoruz. Yerli malı haftasının, çocukluğumuzda
özel ve unutamadığımız bir yeri var. Annelerimizin yaptığı okula götürdüğümüz
poğaça ve börekler, yöremizde yetişen meyvelerle kutladığımız bu hafta; bir
yandan yerli üretimin ve tüketimin önemini anlatırken, diğer yandan paylaşmayı
ve danışmayı ön plana çıkartmaktadır” dedi.
Halkın ve çiftçinin
yanında
33
yıldır kuru gıda sektöründe faaliyet gösterdiklerini kaydeden Mehmet Reis,
şunları söyledi, “1994
yılında uyguladığımız sabit fiyat uygulaması ile enflasyonla mücadele ettik. Kurulduğumuz
yıldan itibaren,yerli üretimin önemi ileçiftçilerimizin desteklenmesi, hayat
standartlarının yükseltilmesi ve alın terinin karşılığını alabilmeleri
gerektiğini, her platformda gündeme taşıdık ve taşımaya devam ediyoruz. Çeşitli üniversitelerle yaptığımız
çalışmaların sonucunda, edindiğimiz bilgi birikimi ve tecrübemizi, çiftçilerimizle
paylaşmayı sürdürmekteyiz. Kuru gıda sektöründe, halkımızın ve çiftçilerimizin
yanındayız” dedi.
Obezite devam ettiği
sürece, proje devam edecek
Obezite
sorunu devam ettiği sürece, Reis Gıda’nın öncülüğünü yaptığı projeye devam
edeceğini açıklayan Mehmet Reis, konuşmasına şöyle devam etti:
“Dünyamız,
son yıllarda ‘abur- cubur’tehdidi ile karşı karşıyadır. Dünyada, 1 milyara
yakın kişi açlık sınırında yaşarken; diğer taraftan 1 milyardan fazla kişi
aşırı kiloludur ve sağlık sorunlarıyla uğraşmaktadır. Uzmanlar, 2030’lu yıllara
ulaşıldığında, dünya nüfusunun yarısına yakınınınobez olabileceği uyarısında
bulunmaktadır. Bu nedenle;Reis Gıda’nın kurumsal sosyal sorumluluk projesi
olarak ‘Abur Cubura Karnımız Tok’ kampanyasını,son 5 yıldır her platformda dile
getiriyoruz” şeklinde konuştu.
Yerli tohumlara sahip
çıkılarak, gelecek kuşaklara aktarılmalıdır
‘Yerli
Tohum’ile üretilen besinlerle beslenildiğinde daha sağlıklı olunacağını ifade
eden Mehmet Reis, şunları kaydetti:
“Yerli
Tohum ile üretilen besinlerle beslenirsek, daha sağlıklı olacağız. Tohum,
tarımın özüdür. Bağımsızlığın temelidir. Atatürk’ün dediği gibi
“Üreticilerinden yoksun olan milletler, üretenlerin esiri olur.” Birçok ürünün
gen merkezi olan Türkiye, yerli tohumuna sahip çıkarak, zenginliğini ve tarımda
bağımsızlığını koruyabilir.Uzmanlar,
GDO’lu tohum, kimyasal ilaç, gübreleme ile yapılan tarımsal üretimin, toprağı
verimsizleştirdiği ve insan sağlığını tehdit ettiğini ifade etmektedir.Nitekim
bilim insanları, kanser başta olmak üzere birçok hastalığın,‘yerli tohum’dan
üretilen gıda ürünleriyleönlenebileceğini belirtmektedir. Ülke
genelinde, yerli tohum uygulamasını arttırmayız. Asırlar boyu üretilen
geleneksel yerli tohumlarımızı toplayarak ve tohum bankasında saklayarak,
gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Bereketli vatan topraklarımızda üretilecek olan
doğal ürünleri tüketmek, hepimizin hakkıdır. Masalarda, Sizler için ‘çeyiz sandığında saklanacak
tohumlardan’ oluşan bir demeti hazırladık. İçerisine, 12 bin yıllık siyez
bulguru olmak üzere çeşitli tohumları koyduk. Örneğin Reis Gıda olarak, Taşköprü Sarımsağının standardı
bozulmadan, gelecek nesillere ulaşabilmesi için TÜBİTAK ve Kastamonu
Üniversitesi başta olmak üzere çeşitli üniversitelerle işbirliği yapıyoruz. İyi
Tarım Uygulamalarına göre, üretimin nasıl yapılacağı ve sağlayacağı faydaları,
çiftçilerimize aktararak, İyi Tarım Uygulamalarının yaygınlaşmasını
amaçlıyoruz.Bildiğiniz
üzere, yüzyılımızın en büyük tehditlerinden birisi de ‘Kuraklık’tır. Kuraklığa
karşı, dayanıklı yerli tohumlarımızı hazırlamalıyız” diye konuştu.
Son olarak da "Yerli ürünlerin üretimi ve tüketimi, cari açığı aşağıya çekecek" dedi.
Konuşma sonrasında Mehmet Reis, tek tek sorulara cevap verdi... Ben da instagram üzerinden gelen soruya yanıt alarak Tuba'nın içini daha da rahatlatmış oldum... Kendisi "çölyak hastası"... Bundan dolayı da son iki senedir glutensiz besleniyor. Buğday, arpa, çavdar ve yulaf tüketmiyor, kesinlikle yasak... Reis Gıda bulgur, buğday ve türevlerini ayrı bantlarda ürettiği için rahatlıkla tükettiğini yine de bunu tekrardan yani ayrı banttan paketlendiğinin doğruluğunu sormamı istedi... Mehmet Bey özellikle kara buğday paketi getirip izah etti... Hem ayrı bantta üretilip hem de bunların özellikle diğer gıdalarla bulaşma olmaması için vakumlu paketlerde satıldığını söyledi... Sonrasında Reis Gıda ürünleriyle hazırlanmış çok güzel yemeklerle biz ziyafet çektik... Özellikle siyah pirinç salatasına bayıldım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder