27 Mayıs 2011

Brugge...

Bugünkü durağımız; Belçika'nın romantik şehri, kuzeyin Venedik'i olarak anılan Brugge...
Amsterdam'dan Brüksel'e giderken uğradık Brugge'a ve 2-3 saatlik bir zaman geçirdik. Ama nasıl bir zaman. Sözde temmuz ayında gittik ama ne bereketli yağmurlara yakalandık :( Bundan dolayı da çok fazla fotoğrafımız yok Brugge'da...
İlk durağımız St. John hastanesi. 12.yüzyılda hastalanan gezginlerin konaklaması ve tedavisi için yapılmış. Şimdi müze olarak kullanılıyor ama kısıtlı bir zamanımız oldğu için biz girip görmedik.



Market Place diye adlandırılan meydana gidiyoruz. Orta çağ dönemini yansıtan ve çok iyi korunmuş yapılar var. 14.yüzyıla ait şehrin en eski yapısı olan Belediye binasını ve klasikbarok tarzda yapılmış Adalet sarayını görebiliriz.


 Meydanda ilk gözümüze çarpan değişik çatılarıyla rengarenk boyanmış adeta bisküvileri andıran evler oluyor.


Her gittiğim ülkeden aldığım aspirin koleksiyonum var. Belçika'nın aspirinini de ilk gördüğüm bu şirin eczaneden aldım. Eczacı da çok güzel ilgilendi :)


Meydanda oldukça iri atların çektiği faytonları görebilir ve şehri bu faytonlarla gezebilirsiniz...


Sonra Meryem Kilisesine gidiyoruz. Bu görkemli kilisede Hz.Meryem ve Hz. İsa'yı temsilen, Michelangelo tarafından yapılan heykelleri yer alıyor.


Kanallar şehri Brugge...Kanala sıfır kurulmuş evler sanki suyun üzerindeymiş gibi görünüyor. 


 Şehrin sembollerinden olan beyaz kuğuların dolaştığı romantik Aşk Gölü Minnewater kesinliklesi görülmesi gereken başka bir yer....


Brugge çikolataları ve çeşitli aromadaki biralarai ile de meşhur. Hatta çikolata müzesi bile var :) Ayrıca mutlaka waffle yemenizi tavsiye ederim, çoook lezzetli...


Elimde waffle, ara sokakları dolaşa dolaşa Brugge gezimizi sonlandırıyoruz....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder